14 Ekim 2008 Salı

Bir E-Devlet olarak Türkiye

Uzun zamandır kafamı kurcalayan bir soru vardı. Bir dönem sıkça duyduğumuz E-Devlet sürecinin nasıl ilerlediğini, ne aşamada olunduğunu, ne kadar 'elektronikleştiğimizi' merak ediyordum.
Bu haftaki BusinessWeek'te Alper Atak bu konuyu araştırmış ve detayları bizimle paylaşmış. Makaleye ve E-Devlet konusuna geçmeden önce BusinessWeek'in bu haftaki özel sayısının Teknoloji'ye odaklandığını söylemeliyim. Oldukça faydalı yazılar barındırıyor, tavsiye ederim.
Yazıda Alper Atak, önemli birkaç bilgi vermiş. Bunlardan en dikkat çekeni şu;
"Hükümetin neden e-dönüşüm sürecinde sınıfta kaldığının yanıtını 12 Haziran 2008'de Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından yayınlanan Bilgi Toplumu Strateji Eylem Planı 1. Değerlendirme Raporu veriyor. Rapora göre, eylem planı toplam 111 eylemden oluşuyor. Nisan 2008 itibari ile tamamlanan eylem sayısı sadece üç. Çalışmaları devam eden eylem sayısı 51, başlangıç aşamasında olan eylem sayısı 34'e ulaşırken, henüz 23 eylem ile ilgili hiçbir girişimde bulunulmamış durumda"
Rakamlar gerçekten şaşırtıcı. Yıllardır gündemde olan ve Avrupa Birliği standartları çerçevesinde hayata geçirilmesi zaruri olan E-Devlet projesi kapsamında şimdiye kadar yalnızca 3 eylem tamamlanabilmiş. Bu rakamlar ve yapılanlar düşünüldüğünde aslında devletin teknolojiye ve elektronik ortama ne kadar önem verdiği veya öneminin ne kadar farkında olduğu kolayca anlaşılabiliyor. Burada önemli bir parametre de kişilerin internet kullanım oranı. Bu konuyla ilgili Alper Atak'ın verdiği istatistik Türkiye'deki toplam hanelerin sadece yüzde %24,47'sinin internete erişim imkanının bulunduğu şeklinde. Tabi bu oran oldukça düşük. Türkiye, henüz interneti ve elektronik ortamı tümüyle sindiremedi. Bu gelişim ve yaygınlaşma süreci yılları alacaktır. Ancak, geçiş süreci daha önceden başlamalı ki, bu oran %50-60'lara çıktığında kişiler bu imkanlardan faydalanabilsin. Kaldı ki, kişilerin internet ortamından kolaylıkla işlem yapabilmesini sağlayacak bu sistem, internetin kullanım oranını da arttıracaktır. Hızlı ve sorunsuz işlem rahatlığını keşfeden vatandaşlar, elektronik ortamın 'o kadar da ürkütücü ve gereksiz' olmadığını anlayacaklar. Bu sürecin devamının sağlanması ve elektronik ortamın öneminin farkına varılması, toplumun bilinçlendirilmesi ve refah düzeyinin arttırılması açısından çok önemli.
BusinessWeek'in yine bu haftaki sayısında Leyla Keser Berber'in TTK Tasarısı ve Bilişim başlıklı makalesini okumanızı tavsiye ederim. Yeni yasama yılında yasalaşması beklenen Türk Ticaret Kanunu Tasarısı'nın elektronik ortama ne gibi farklılıklar getireceğini incelemiş Sayın Berber. Bilgi Toplumu Hizmetleri, Güncel Teknolojilerin Kullanımı, Dijital Şirket ve e-Tüketici başlıkları altında tasarının bizi ilgilendirecek kısımlarını yazısına aktarmış.