14 Temmuz 2008 Pazartesi

Bilgisayar oyunu pazarı analizi

Oyun eminim ki birçoğumuzun bilgisayar tuşlarına değme sebebidir. "Ders çalışacak oğlum" un arkasına gizlenen oyun merakı ve isteği sonucunda bilgisayar kullanıcıları, Doom'dan Heretic'e, Fifa98'den Age of Empires'a kadar yüzlerce oyuna binlerce saatlerini verdiler. Sadece bu oyunlar için bilgisayar alım gücünün zor olduğu dönemde internet cafe ler dolup taştı.
Oyun dünyası, bilgisayar içinde yaratılmış tam anlamıyla sanal bir dünyadır aslında. Oturup saatlerinizi harcadığınız bilgisayar ekranında bazen Ronaldinho ile gol atmaya, bazen Max Payne ile acımasız katilleri öldürmeye çalışırsınız.
İnsanların yıllarca bu kadar ilgi gösterdiği bir alanda tabi ki, ekonomik göstergeler oldukça ilgi çekici hale gelmeye başlıyor. Ntvmsnbc'de çıkan bir haberde ODTÜ'nün bilgisayar oyunu geliştirecek öğrenciler yetiştirmeye hazırlandığı belirtilmiş ve haberde sektörün dünya üzerindeki hacminin 40 milyar dolar civarında olduğundan bahsedilmiş. Türkiye, bilgisayarın herhangi diğer alanlarında kaldığı gibi bu sektöre de fazlasıyla seyirci kaldı. Yapılan bir iki amatör girişim dışında elle tutulur bir başarımız yok maalesef.
Bilgisayar oyunu derken tabi sadece 'bilgisayar'ın kendisinden bahsetmiyorum. Bu kategoriye Sony'nin Play Station'ını, Nintendo'nun Wii'sini ve Microsoft'un XBox'ını da katmamız gerekiyor. Dünya genelinde 30 milyondan fazla satılan bu makineler, kullanıcıların özellikle oyun oynamasına yönelik tasarlanıyorlar. Konsollar CD'yi yükleme, oyunun çalışıp çalışmaması, grafik kartı yetiyor mu endişesi vs den uzak bir oyun platformu sunuyor. Sonuçta bilgisayarlara rakip, oldukça güçlü oyun odaklı makineler evlerimizde televizyonlarımızın veya LCD'lerimizin altında yer edinmeye başlıyorlar.
İnternetin dünya genelinde oldukça yaygınlaşması ve birçok şeyi mümkün hale getirmesinin ardından oyunlar artık tek kişi veya iki kişilik olmaktan çıkarıp, 20-30 kişilik hale geldi. Online olarak bağlanılan server ile dünyanın diğer ucundaki biriyle PES oynayabilir hale geldik. Bunun yanı sıra WarCraft gibi online oynanabilen oyunlar, kullanıcılarını büyük oranda kendisine bağlamış ve tümüyle kendi içlerinde ayrı bir dünya oluşturmuşlar bile.Durum böyle olunca pazarlama açısından da oyunlar oldukça iyi bir kanal haline geldi. İnsanların dikkatle saatlerce baktıkları bir ekrandan kişilere marka algısı yaratabilecek bir çok mecra ortaya çıktı. Futbol oyunlarında reklam panoları, F1'lerde görünen tüm panolar, macera oyunlarında açılan sanal dükkanlar, sponsorluklar vs. gibi alanları kullanan markaların pazarlama departmanları artık iyiden iyiye bilgisayar oyunu dünyasını keşfetmiş durumdalar.
Bilgisayar denince akla ilk gelen olgulardan olduğunu düşündüğüm oyunların önemi bir an önce anlaşılmalı ve üzerinde çalışılmalı. Teknolojinin verdiği nimetlerden yararlanılarak Türkiye'den de çok kaliteli oyunların çıkabileceğini düşünüyorum, yeter ki isteyelim.

Ntvmsnbc.com'da konuyla ilgili olan haber;
Gelecek, bilgisayar oyununu bilenlerde...