Microsoft bildiğimiz gibi Windows serisinin üreten, dünyadaki bilgisayarların büyük bir kısmında hüküm süren pencereleri yaratan şirket. Windows dışında dos, linux, unix, MAC OS gibi işletim sistemleri olsa da en yaygın olarak kullanılanı Windows ve Windows'un son sürümü hepimizin bildiği gibi Vista. Vista geçtiğimiz senelerde çıkmış olmasına rağmen henüz istenilen performansa ulaşamadığından olsa gerek, bu sürede yeni bilgisayar almamış herkesin bilgisayarında hala XP kurulu ancak yeni bilgisayarlar artık sadece Vista uyumlu geliyor.
Microsoft, kurulduğu yıllardan bugüne kadar sadece Windows ile ilgilenmedi. Office'i üretti ve Word,Excel ve Powerpoint birer efsaneye dönüştü. Özellikle de Excel'in marifetleri saymakla bitmez sanıyorum. Onun dışında bize online tarafta da ürünler sunmaya devam etti Microsoft. Live Search ve MSN Messenger Microsoft'un online mecrada en çok kullandığımız iki ürünü olarak ön plana çıkıyor.
Heyhat, Microsoft'un bu gelişimi, bilişim dünyasının genel gelişimine pek ayak uyduramadı. Yahoo çıktı, Google çıktı ve son yıllarda Facebook kendini gösterdi (her ne kadar Microsoft, sitenin ufak bir hissesine sahip olsa da). Yahoo çıktı en iyi e-mail hizmetini vereceğini duyurdu, Microsoft Hotmail ile cevap vermeye çalıştı. Google çıktı en iyi arama sonuçlarını vereceğini duyurdu, Microsoft Live Search ile cevap vermeye çalıştı. Facebook dünyanın en geniş sosyal ağı olacağını gösterdi, Microsoft önce sitenin hisselerinin bir kısmını satın aldı, şimdi de bu haberde öğrendiğimiz üzere Windows Live'i bir sosyal ağa dönüştürmeye çalışacak.
İşletme Mühendisliğinde okuduğum yıllarda bize öğretilenlerin başında "geleceği görebilmek" geliyordu. Geleceği görebilen yönetici, fırsatları değerlendirebilir, tehditleri bertaraf edebilir. Tıpkı Turkcell'in internetin gelişimini görerek aksiyon alması, tıpkı Google'ın mobil dünyadaki gelişimi görerek ve Apple'ın iPhone ile elinde toplayacağı gücü farkederek kendisinin de bir telefon üretmesi ve mobil işletim sistemi çıkarması gibi. Ancak Microsoft geleceği sanıyorum Windows'tan sonra bir türlü göremedi. E-mail hizmetinde, arama motorunda, sosyal ağlarda..Nedense offline mecranın bileği bükülmez devi, online mecrada hep en iyi ikinci olabildi en fazla. Bunun nedeninin Microsoft'un kendi bünyesinde internete bu süreçte daha az önem verdiği mi, yoksa kendisine fazla güvendiği mi bilmiyorum ama Yahoo'yu almak için verdikleri uzun mücadele aslında internetin öneminin geç de olsa farkına vardıklarını gösteriyor.
Microsoft, bence, hali hazırdaki teknolojiler ve markalar ile ilgilenmekten ziyade, kısa ve orta vadede trendin nasıl şekilleneceğini öngörebilirse, elindeki (windows, office, msn messenger ile yarattığı) hatrı sayılır gücü kullanarak internet dünyasında da adını sağlamlaştırabilir, diğer hiçbir sitenin yönetim kurulunun 45 milyar dolarlık teklifini kabul etmesini beklemeden.