Web 2.0'ın hayatımıza getirdiği en önemli değişiklerden birisi de bloglar oldu, bildiğiniz gibi. Bloglar, Türkçe ye en yakın haliyle web günlükleri kısa sürede çok popüler oldu. İnternet, ilk yıllarından bugüne kadar kullanıcıları tarafından mucize olarak görünüyordu. 1.44 mb lık disketlerle veri aktardığımız günlerden, mb lar ile dosya indirdiğimiz günleri görmek uzun zaman almadı. Bu bakımdan internetin gelişiminin bizim neslimiz üzerindeki etkisi pek tabi ki çok daha fazla oldu. İnternetteki içeriği yıllarca 'tükettikten' sonra web de herkesin bir içerik sahibi olabileceği düşüncesi kullanıcıları doğal olarak büyüledi. HTML, Javascript, PHP veya ASP, Photoshop bilmeyen, fazlasıyla sıradan bir kullanıcı artık blog lar sayesinde kendi web sitesini oluşturup içerik yayınlayabilir hale geldi. İşte blogların popüleritesi belki de büyük oranda bu sebebe bağlanabilir.
Bloglar kişisel amaçlara hizmet etmekten öteye şirketlere de kurumsal hizmet vermeye başladı. Artık şirketler (veya daha doğru deyimle şimdilik büyük web siteleri) bloglar oluşturup, kullanıcı veya müşterileriyle doğrudan iletişime geçmeye başladı. Kullanıcılarıyla en güncel haberleri paylaşmak, onların düşüncelerini öğrenmek, müşterilerle yakın temasta olmak için bloglar kullanılmaya başlandı. Buradaki soru şu; şirket veya büyük bir web sitesi neden kendi web sitesi üzerinden bu duyuruları yapmıyor veya müşterileriyle neden resmi web sitesi üzerinden iletişim kurmuyor?
Aslında bu sorunun cevabı ile "Blog Marketing nedir?" in cevabı hemen hemen aynı. Firmalar resmi web siteleri üzerinden daha resmi bilgiler verir ve hizmetlerini, yaptıklarını tanıtırlar. Ancak bloglar biraz daha gayriresmidir ve samimidir. Blogun samimiyeti, blogdaki yazıyı yazan kişinin adının, soyadının (hatta ünvanının) yazılmış olması, gerçekten yapılan yeniliklerin ilk ağızdan paylaşılmasından geliyor. Böylelikle resmi bir yazıyla yapılmış ana sayfa duyurusundan ziyade, blogda yazılmış, kişinin kendi yorumlarıyla da aktarılan haberler daha inandırıcı ve samimi geliyor. Hatta bu yazılara yapılan yorumlar ve eleştiriler, firmalara özellikle o konu hakkında kullanıcıların veya müşterilerin ne düşündüğü ile ilgili ciddi bilgiler verebiliyor. Blog un bir diğer çekici tarafı ise, blogların yaygın olarak kullanılan bilgi kaynakları haline gelmesi. Artık birçok blog günlük olarak takip ediliyor ve önemseniyor. Böylelikle, bloglar birer alışkanlık haline geliyor ve şirketlerin de bu alışkanlığa ayak uydurması gerekiyor.
Sonuç olarak şirket veya web sitesi, yarattığı blog da yeniliklerini müşterilerine sunuyor ve onlardan dönüş alıyor. Bu da şirket için ücretsiz bir e-pazarlama çalışması anlamına geliyor.
Örnek birkaç kurumsal blog;
Official Google Blog
The Facebook Blog