20 Mart 2009 Cuma

SMS Marketing vs İzinli Pazarlama

Seth Godin ilk kez izinli pazarlama kavramını ortaya attığında sanırım daha çok spam e-postaları kastetmişti. Ancak günümüzde artık spam e-postaların çok daha güçlü bir rakibi var; spam SMSler.
Cep telefonu numaramızı bir çok yerden 'doldurulması gereken zorunlu alan' kapsamında alıyorlar. Mağazalar, cafeler, web siteleri, bankalar vs. İşin ilginci bu numaraların üçüncü parti firmalarla paylaşılmaması gerekirken, paylaşılıyor, hiç ilgimizin olmadığı şirketler tarafından aranabiliyoruz. Cep telefonlarımız, bize mobil iletişimi sağlamakla birlikte, takdir edersiniz ki bilgisayar ve internet kadar gelişmiş bir teknoloji değil (sadece konuşma ve SMS başlıklarını ele alırsak). Durum böyle olunca cep telefonu üzerindeki hakimiyetimiz doğal olarak internet ve bilgisayarda olduğu kadar güçlü olmuyor. Kısıtlı opsiyonlarını,anlayabildiğimiz çerçevede kullanıyoruz.
SMS, yani kısa mesaj sistemi, artık pazarlamacıların oldukça sevdikleri bir pazarlama aracı haline geldi. Geçen senelere kadar, özellikle operatörlerin ikide bir attıkları "şu kampanyaya katılmak için şuraya mesaj atın, bu çekilişe katılmak için şunu yapın" içerikli mesajlardan fazlasıyla gına gelmişti. Bir Turkcell kullanıcısı olarak Turkcell'den artık eskisi kadar reklam içerikli mesaj almıyorum (diğer operatörleri bilemiyorum). Ancak durum operatörlerin çok ötesine geçti ve birçok şirket SMS'i ciddi bir pazarlama aracı olarak görmeye başladı.
Daha da ilginci, son günlerin en popüler konusu yerel seçimlerle birlikte, partilerden gelen SMS'ler çok daha can sıkıcı hale geldi. Birçok parti SMS ile adaylarının propagandasını yaparken, bu telefon numaralarını kimden, nasıl aldıklarını, ve hangi izne dayanarak attıklarını bilemiyor, daha kötüsü bu konuyla ilgili hiçbirşey yapamıyoruz.
Seth Godin, izinli pazarlamayı tanımlarken, kişilere sadece istedikleri içeriği e-posta olarak göndermenin doğru olacağını ve e-postalarda e-posta listesinden çıkmak isteyenler için bir link olması gerektiğini vurgulamıştı. Artık birçok e-posta servisi, spamlari durdurabiliyor, durduramadıkları için bizden spam olarak raporla linkiyle yardım istiyor ve birlikte spam e-postalara karşı savaş açabiliyoruz.
Ancak SMSde durum böyle değil.Birkaç telefonun numara engelleyebilme özelliği dışında gelen SMSleri engelleyemiyor, herhangi bir merciiye şikayet edemiyoruz. Kısacası, SMS ile pazarlama izinli pazarlamanın yanından bile geçmiyor şu günlerde, sadece bizi rahatsız ediyor. Bu mesajlar geldiğinde tek yaptığım şeyin açmadan silmek olduğunu düşünürsek, bu kampanyalarla 'marka'nın ne kadar ve ne yönde -pozitif/negatif- değer kazandığına buyrun siz karar verin (Spam SMS lere karşı genel eğilimin de bu yönde olduğunu tahmin ediyorum).
Pazarlama yapmak körü körüne markayı kişinin gözüne sokmak değil elbette. Hergün 10larca mesaj attıran belediye başkan adaylarının ise bu uygulamanın ne kadar antipatik olduğundan haberleri yok. Teknoloji elimize geçtiğinde nedense bilinçsizce kullanıyor, tüm yaratıcılığımızı gösteriyoruz. Teknolojik evrim insanların bakış açısında başlamadığı sürece bizi rahatsız etmeye devam edeceğe benziyor.